İskender Dönemi
Büyük İskender, MÖ. 334 yılında 40 bin kişilik ordusuyla Hindistan seferine çıktı ve ertesi yıl Akamenid kralı III. Darius’un ordusunu yendi. İran’ı işgal etti ve dönemin en güzel şehri olan Persepolis’i yakıp yıktı.
Büyük İskender’in Hint seferi sırasında ölümünden sonra Yunan etkisi hızla zayıfladı ve yerini kuzeydoğudan gelen Partların işgaline bıraktı. Partların hakim olduğu dönemdeki en önemli gelişme yolların yapılması ve “ganat” adı verilen su yollarının geliştirilmesi olmuştur.
M.S. 224 ile 638 yılları arasında ülkeye Sasaniler hakim oldu. Bu dönemde Zerdüştlük, devlet dini haline geldi. Toplum, bir tür kast sistemi ile yönetildi. En tepede Zerdüşt din adamları ve en altta ise toprakla uğraşan çiftçiler vardı. Sasaniler döneminde yollar, köprüler yapıldı, ganat sistemleri geliştirildi, yeni ve çok güzel saraylar inşa edildi. Kast sisteminin ve alt sınıflar üzerindeki ağır vergilerin etkisiyle Sasaniler zamanla zayıfladı ve 645 yılında başlayan Arap işgaline karşı fazla direnemedi.
İslamın kabul edilmesiyle İran kültür ve geleneklerinde önemli değişimler oldu. Zerdüştlük, gücünü ve taraftarlarını kaybetmeye başladı. Arap alfabesinin o dönemdeki kabulü ile İran ülkesinde günümüzde de geçerli olan yapı meydana çıkmaya başladı. Buradaki Zerdüştler, zorla müslümanlaştırıldı. Günümüze kadar devam eden Şii – Sünni kavgası da bu tarihlerde filizlendi.
Arap etkisinin yoğun olduğu bu dönemde Abbasiler, İran’ı 600 yıl kadar yönettikten sonra yerini Selçuklular aldı. Selçuklular, 1051 yılında İsfehanı alarak başşehir yaptılar. Bu dönemde edebiyat ve bilimde belirli ilerlemeler görüldü. Örneğin ünlü şair ve matematikçi Ömer Hayyam bu dönemde yetişti.